Olay, Esenyurt Yunus Emre Mahallesi’ndeki bir akaryakıt istasyonunda, 9 Ağustos Cuma gecesi yaşandı. Alkollü olduğu iddia edilen bir kadına müdahale için 112 Acil Sağlık ekibi olay yerine gitti. Sağlık ekibi, müdahale için gittikleri kadınla başka bir kadın arasında kavga olduğunu fark ederek polis ekiplerinden destek istedi. O sırada sağlık ekibiyle istasyon çalışanları arasında müdahale ve kadının hastane sevk edilmesiyle ilgili tartışma başladı.
İstasyon çalışanlarından biri sağlık personeline, bağırdığı iddia edilen sakinleştirici yapılıp, kadının bir an önce istasyondan götürmeleri gerektiğini söyleyerek tepki gösterdi. Sağlık ekibiyle istasyon çalışanları arasındaki tartışma bir süre daha devam etti. Sağlık ekibi, alkollü kişiye müdahalenin bu şekilde yapılamayacağını söylediği sırada benzin istasyonu çalışanları M.G. ile D.D. ambulans şoförü Bülent Bal’a saldırdı.
SALDIRI ANI KAMERADA
Olay anı iş yerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde ambulans şoförünün, kalabalık içinde birden fazla kişinin yumruklu saldırısına uğradığı görülüyor. Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde ise, bir kişinin motosikletini şoförün üzerine sürerek yere düşmesine neden olduğu anlar yer alıyor. 112 ekibinin ihbarı üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, M.G. ile D.D. ‘yi gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 2 şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi. Saldırıya uğrayan 112 ekipleri yaşadıkları dehşet anlarını ilk kez Demirören Haber Ajansı’na (DHA) anlattı.
“ARKAMDAN MOTOSİKLETLE GELİP BANA VURDU”
Saldırıda yaralanan ambulans şoförü Bülent Bal, yaşadığı dehşeti anlattı.
Bal, “Ayın 9’unda nöbetteyken bize komuta merkezinden vaka verildi. Akşam 21.00-22.00 sıralarıydı tam saatini hatırlamıyorum. Adrese gittiğimizde iki kadının kendi aralarında kavga ettiğini gördük. Bunun üzerine polis ekibi talep ettik. O sırada kadın ve yakınlarıyla alakası olmayan, şu anda yakalanan pompacı istasyon görevlisi bize yönelerek ‘Bu hastayı alın, bu hasta bağırdığı için insanları rahatsız ediyor; rahatsız oluyoruz. ‘Bu kişiyi sakinleştirici vurun alın götürün’ tarzında tepkiler başladı. Biz de sakinleştirici yapamayacağımızı söyledik. Bu esnada bize argo kelimeler kullanarak, küfürlü bir şekilde ‘Burada sakinleştirici yapamayacaksanız niye geldiniz, ne işiniz var?’ şeklinde sözler sarf etti. O sırada etrafımda insanlar toplandı. Onlarla diyalog halindeyken arkamdan bir kişi motosikletle bana vurdu ve ayağımdan yaralandım. Şu anda basamıyorum. 2-3 kez motosikletle vurgu orada boğuştum. Bulunduğum alan sıkışık olduğu için hızlı bir şekilde geniş alana doğru kaçmaya başladım. Ancak şunu hesaplayamadım, oradaki insanlar da kendi adamlarıydı ve beni top gibi aralarında evirdiler çevirdiler, dayak yedim” şeklinde konuştu.
KADIN EKİP ARKADAŞLARINI AMBULANSA KİLİTLEYEREK KORUDU
Ambulans şoförü Bal ekip arkadaşları kadın olduğu için tek başına onları korumaya çalıştığını anlatarak, “O esnada yapabileceğim şey şuydu. Ekip arkadaşlarım kadın olduğu için onları sağlama alıp araca kilitledim. Beni orada öldüreceklerini düşündüm. Onlar araçtayken 112’den bize asayiş polis ekibi talep etsinler ve kendi güvenliklerini sağlasınlar diye düşündüm. Bu olay ilk olmadı son da olmayacak. 2009’dan beri 112’deyim, Esenyurt, Güngören, Bağcılar ve İstanbul’un her yerinde böyle şeyler yaşıyoruz. Böyle durumlarda nelerle karşılaşacağımızı bilmiyoruz sadece şuna odaklanıyoruz ; sağlık. Biz sağlıkçıyız neyle karşılaşacağımız belli değil. Hele hele madde bağımlılarına, trafik kazalarına ve alkollü şahıslara gittiğimizde bizden önce asayiş ekiplerinin orada olmasını istiyoruz” diye konuştu.
“KOLLARIMDA MORARMA VE ÇENEMDE KAYMA VAR, 3 DİŞİM KIRIK”
Ambulans şoförü Bal, darp nedeniyle ayağından yaralandığını anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu darbeden dolayı ayağımın üzerine basamıyorum. Kollarımda morarmalar var, çenemde kayma var ve 3 tane dişim kırık. 3 gündür pipetle su içmeye çalışıyorum, yemeğin ne olduğunu bilmiyorum. Ağrı kesicilerle, iğneyle ayakta durmaya çalışıyorum. Şu anki süreç ne olur bilmiyorum. Ambulansa bu saatten sonra binebileceğimi sanmıyorum. Çünkü 3 gündür uyumayı unuttum, uyusam da korkuyla kalkıyorum. Ölmediğime şükrediyorum. Beni orada bıçaklayabilirlerdi, silah çekebilirlerdi ya da başka türlü yapabilirlerdi. Şükrediyorum olayın bununla kaldığına. Belki de 112’den tayinimi aldıracağım ya da emekli olup gideceğim. Çünkü ambulansa binip göreve çıkabileceğimi düşünemiyorum çünkü korku var bende.”
“SALDIRGANLAR ‘BEKLEYİN GELECEĞİZ’ DEDİLER”
Darbedilen Bülent Bal’ın ekip arkadaşı Gülnihal P. ise, “Çok çaresiz kaldık. Sürücümüze saldırdılar müdahale edemedik. Gittiğimizde asayiş polis ekibi olay yerinde yoktu. Saldırgan bir şahıstı, ona müdahale etmemizi istediler fakat müdahale edemedik. Bizi müdahale etmeye zorladılar. Müdahale edemeyeceğimizi söylediğimizde de polis gelmeden sürücümüze saldırmaya başladılar. Daha sonrasında sakinleştirici yapmamızı istediler, yapamayacağımızı söyledik. Sürücümüze arkadan motosikletli biri gelip saldırdı. Daha sonra ‘Durun bekleyin daha çok geleceğiz’ dediler, sürücümüzü orada tutmaya çalıştılar. Sürücümüz, olay yerinin güvenli olmadığını görünce bizi araca kilitledi ancak kendisi araca binemedi. Olay yerinde tek başına kaldı ve bu süreçte bize hiçkimse yardım etmedi, kimse yardıma gelmedi tek başımıza kaldık” diye konuştu.
“BİR GÜN SONRAKİ NÖBETİME NASIL GİDECEĞİMİ BİLMİYORUM”
Gülnihal P., sözlerini şöyle noktaladı: “Sürücümüze hareket halindeki motorla iki kere saldırdılar. Öldüresiye darbettiler. 20’ye yakın kişi ayaklarıyla, tekmelerle, tokatlarla, motosikletle sürücümüze saldırdılar. Psikolojim çok bozuldu. Gözümü kapattığımda sürekli bu olay karşıma geliyor. Bir gün sonra nöbetim var, nöbetime nasıl gelip görevime devam edebileceğimi bilmiyorum. Çünkü evlere gidiyoruz, madde alımı, alkollü ve saldırgan şahıs şeklinde bizlere konu veriliyor. Gittiğimizde olay yerinde polis ekipleri olmadığında biz olay yeri güvenliğini kendimiz sağlamaya çalışıyoruz. Bazen saldırıyla karşılaşıyoruz.”