Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda iç ve dış gündeme ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Erdoğan özetle şunları söyledi:
LİBYA VE KARABAĞ VURGUSU: Biz başına vurunca ekmeği alınan bir ülke değiliz. Ne başkalarının hakkına el uzatırız ne birilerine hakkımızı yedirtiriz. Kardeşlerimizi de en zor günlerinde yalnız ve çaresiz bırakmayız. Uluslararası hukuk çerçevesinde Libya’da bunu yaptık. 30 yıllık işgalin ardından Karabağ’da bunu yaptık. Suriye’den topraklarımıza saldırı olduğunda bunu yaptık. Irak’taki bölücü terör yuvalarına karşı bunu yaptık. Hakkımıza, kardeşlerimize, bekamıza sahip çıktık. Tehditler karşısında ülkemizin ve milletimizin güvenliğini garantiye aldık. Gerilimi körükleyen değil, bölgesinde ve ötesinde barışı, istikrarı, sükûneti savunan taraf olduk.
HİTLER’İ GÖLGEDE BIRAKTI: Gazze’de vahşi bir soykırım yaşanıyor. Savaşın bile bir hukuku vardır. İsrail bunu bile yok saydı. Geçtiğimiz yüzyılın en lanetli figürü olan Hitler’i gölgede bırakacak bir barbarlığa imza attılar. Gazze bugün dünyanın en büyük imha kampına dönüşmüştür. 40 bin masum ölmemiş, 16 bin çocuk vahşice katledilmemiş gibi eli kanlı katiller Temsilciler Meclisi’nde ağırlanıyor, alkışlanıyor. Bu pervasızlığın, hoyratlığın, Batı’nın sergilediği iki yüzlülüğün sonu korkarım ki çok kötü bitecektir. Hukuk tanımaz İsrail devleti sadece Filistin, Lübnan için değil, gelinen noktada artık tüm dünya için tehdittir. Netanyahu yönetiminin yularını ellerinde tutanların bu katliam şebekesine bir an önce ‘dur’ demesi gerekiyor.
BOYUN EĞMEYİZ: Biz İstiklâl Marşı bile ‘Korkma’ diyerek başlayan bir milletiz. Klavye soytarılarının hadsiz mesajları bizi korkutmaz, ürkütmez, sindirmez. İnandığımız yolda yürümekten bizi asla vazgeçirmez. İstedikleri kadar çirkinleşsinler, çukurlaşsınlar Tayyip Erdoğan’ın ne kavline, ne kalbine zincir vurabilirler. Tayyip Erdoğan’ın hakkı ve hakikati haykırmasına engel olamazlar. Kimsenin tehditlerine boyun eğmeyiz. Kimsenin zorbalıklarına eyvallah etmeyiz. Eli kanlı canilerin provokasyonlarına da gelmeyiz.
YOLA KEFENİMİZLE ÇIKTIK: Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık. Bugünlere çarpışa çarpışa, hakkın ve halkımızın desteğiyle geldik. Bize gazete manşetlerinden ömür biçenler oldu ama yanıldılar. Bizi rahmetli Menderes’in ve arkadaşlarının akıbetleriyle tehdit edenler oldu avuçlarını yaladılar. Bizi terörle, sokak terörüyle, darbeyle devirmek isteyenler oldu hepsini bozguna uğrattık. Üstümüze saldıkları ne kadar piyon varsa tamamını ya meydanlara ya da dağlara gömdük. Neredeyse yarım asrı bulan siyasi tarihimiz boyunca korkuyu yanımıza hiç yaklaştırmadık. Bugün de aynı yerdeyiz, dimdik ayaktayız. Türkiye tüm imkânları ve kapasitesiyle elbette hiçbir ihtimali göz ardı etmeden mazlum Filistin halkının yanındadır. Birileri rahatsız olsa da bu vicdanlı tavrını sonuna kadar koruyacaktır.
CHP’ye ‘Mavi Vatan’ tepkisi
ŞUURSUZLUK, GAFLET:?Son 22 yılda birkaç istisna hariç milletin gerçek gündemiyle aynı hizada bir türlü konumlanamadılar. Milli meselelerin tamamında büyük savrulmalar yaşadılar. Doğu Akdeniz’deki sondaj çalışmalarımızdan Rusya-Ukrayna savaşındaki dengeli tutumumuza kadar her konuda aynı yalpalamalara şahit olduk. Şimdi benzer bir basiretsizliği ‘Mavi Vatan’ konusunda görüyoruz. Türkiye’nin çıkarlarını savunmak yerine bakıyorsunuz ‘masal’ diyerek, ülkemizi yayılmacılıkla itham ederek birilerine göz kırpıyorlar. Milletin verdiği yetkiyi ülkenin menfaatlerini savunmak için değil, Türkiye’nin karşıtlarına selam çakmak için kullanıyorlar. Bunun adı sorumsuzluktur, şuursuzluktur, gaflettir. Mavi Vatan’ımıza sahip çıkma noktasında en küçük bir geri adım atmayacağız, bunu böyle bilsinler. Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin hakkını savunmaya devam edeceğiz. Çizgimiz, karakterimiz bellidir. Biz başına vurunca ekmeği alınan bir ülke değiliz.
‘Olimpiyatlar sapkınlığa alet edildi’
TORUNUM ‘GİTME’ DEDİ: Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nın açılışında sahnelenen ahlâksızlık karşı karşıya olduğumuz tehdidin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Macron beni davet etti, ben de gelebileceğimi söyledim. 13 yaşındaki torunum ‘Dede gitme’ dedi, ‘Niye’ dedim, ‘Orada LGBT gösterisi yapacaklar’ dedi. Çıkardı, Instagram’dan o görüntüleri gösterdi. ‘Tamam kızım gitmeyeceğim’ dedim. İnsanları birleştirmesi gereken bir uluslararası spor etkinliği maalesef insanlığa, fıtrata ve insanı insan yapan değerlere düşmanlıkla açıldı. Paris’te yapılmak istenen eşrefi mahlûkat olan insanı hayvanlardan dahi aşağı seviyeye çekme projesidir.
PAPA’YI ARAYACAĞIM: İlk fırsatta Sayın Papa’yı da bununla ilgili arayacağım. Onunla Hıristiyan alemine ve tüm Hıristiyanlara karşı yapılan ahlâksızlığı paylaşacağım. Olimpiyatlar insan tabiatını bozan ve aileyi ifsat eden nesillerin emniyetini ve bekasını tehdit eden sapkınlığa alet edilmiştir. Paris’teki rezil sahne sadece Hıristiyan dünyasını değil en az onlar kadar bizde de infial oluşturdu. Macaristan Başbakanı Sayın Viktor Orban’ın verdiği haklı tepkiyi takdirle karşıladık.
FAŞİZAN DAYATMA: LGBT lobisi giderek daha da pervasız hale gelirken eşzamanlı olarak insanlık büyük bir kuşatmayla karşı karşıya bırakılıyor. Cinsiyetsizleştirmek demek insan soyunu bozmak demek. Spkın akımlarla ve bunları insanlığın başına bela eden küresel güçlerle mücadelemizi tavizsiz şekilde sürdüreceğiz. Paris’te sahnelenen rezaletin hepimiz için bir uyanış, bir toparlanma vesilesi olacağına inanıyorum. Rabbim evlatlarımızı bu tür melun akımlardan korusun.
‘Meclis, alnının akıyla sınavı verdi’
SOKAK HAYVANLARI YASASI: Muhalefetin tüm kışkırtmalarına, tamamı yalan ve çarpıtma üzerine kurulu kampanyalarına rağmen milletin Meclis’i bir kez daha milletin sözünü dinlemiş, çocuklarımızın feryatlarına bigâne kalmamış son derece kritik bir sınavı alnının akıyla vermiştir. Başıboş köpek meselesini hükümet, yerel yönetimler ve hayvan severler el ele vermek suretiyle kısa sürede hâl yoluna koyacağız.