Aydın Hasan – Türkiye, son yıllarda Mavi Vatan’ın bir parçası olan Doğu Akdeniz’de kıta sahanlığının içinde izinsiz faaliyette bulunulmasına donanmasının gücü ile izin vermedi. Geçen hafta İtalyan Ievole Rellume kablo döşeme gemisinin Girit ile Kıbrıs arasında yürüttüğü araştırma çalışmasında yaşanan kriz de, Türkiye’nin Mavi Vatan kararlılığı konusunda gösterge oldu. Türkiye’nin bölgeye savaş gemisi göndermesinin ardından İtalyan şirketi geminin faaliyeti için izin almıştı. Yunanistan da çalışma için Türk makamları ile koordinasyon kurulmasını kabul etmişti.
CHP’nin Hariciye kökenli eski milletvekili Ünal Çeviköz, daha önce “yayılmacı politika” ifadesini kullanmıştı. CHP Milletvekili ve Dış Politika danışmanı Namık Tan Somali tezkeresinin görüşmeleri sırasında, “Yeri geldi, Osmanlı’yı ihya hayalleri kurdu. Sınır ötesi harekatlarla yetinmedi. Deniz aşırı maceralara yeltendi. Bir ara tutturduğu Mavi Vatan masalından o da koşulların zorlamasıyla yani ekonominin iflası kapıya dayanınca neyse ki oldukça çabuk yüz geri etti” ifadelerini kullandı.
Ana Vatan’ın ayrılmaz parçası
Tan’ın sözlerine tepki gösteren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Milli siyasetimize karşı bu yaklaşımla konuşan bazı CHP milletvekillerinin, Türkiye’ye karşı başka devletler tarafından kullanılan sözde tezleri bu şekilde defalarca sahiplenmeleri, siyasi savrulma ve sorumsuzluktur… Mavi Vatanımız, Ana Vatanımızın ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.
‘Mavi Vatanı koruyamayanlar ana vatanını da koruyamaz’
Mavi Vatan kavramı, 1958 yılında Cenevre Deniz Hukuku Sözleşmesi ile resmi bir nitelik kazanan kıta sahanlığı anlayışına dayalı olarak hazırlandı. Mavi Vatan ifadesi ilk kez 14 Haziran 2006 tarihinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda düzenlenen Karadeniz ve Deniz Güvenliği konulu sempozyumda Cem Gürdeniz tarafından dile getirildi. Mavi Vatan’ın isim babası kabul edilen emekli Tümamiral Gürdeniz, Milliyet’e şu değerlendirmede bulundu: “Ana muhalefet partisi Dış İlişkiler Danışmanı eski Washington Büyükelçisi bir milletvekili, Mecliste’ki konuşmasında Mavi Vatan’a masal demiş. Mavi Vatan’ın 21. yüzyılda Batı emperyalizmi tarafından denizlerden kıtaya itilen Türkiye’nin bir direniş manifestosu olduğunun bilinmediğini sanmıyorum. Mavi Vatan bir masal değildir. Mavi Vatan, jeopolitik suikastlara hayır demektir. Türkiye Cumhuriyeti devleti yaşadığı sürece kim iktidarda olursa olsun Mavi Vatan’a siyaset üstü tutumla sıkı sıkıya sarılmak zorundadır. Mavi Vatan’ı koruyamayanlar ana vatanını da koruyamaz.”
‘Milli ülkünün hayat bulmuş halidir’
CHP Genel Başkan Yardımcısı Emekli Tümamiral Yankı Bağcıoğlu, sosyal medyadan şu açıklamayı yaptı: “Mavi Vatan kavramı; Türkiye Cumhuriyeti’nin denizlerdeki hak ve menfaatlerinin somutlaşmış bir ifadesidir. Bu kavramı ortaya koyan konseptin teorisi ile konseptin denizlerimizdeki fiili uygulamaları her türlü siyasi mülahazaların dışında olup uzun yılların emeğine dayanır. Bu konseptin temelini; şovenist fikirler değil, ömürlerini denizlerde geçirmiş amiraller, denizciler, deniz hukuku alanında çalışan bilim insanları ve akademisyenlerin fikirlerinin yanı sıra örneğin Ege Denizi’ndeki egemenliği tartışmalı adaları ilk kez gündeme getiren merhum amiral Güven Erkaya, Milli Gemi Konseptinin mimarı merhum amiraller Vural Bayazıt ve Özden Örnek’in denizcilik gücünün geliştirilmesine katkı sağlayan çabaları oluşturur. Mavi Vatan konsepti, denizlere yönelik Atatürk’ün direktifi ile vücut bulan Türk’ün milli ülküsünün fiiliyatta hayat bulmuş halidir.”